Göz Altı Dolgusu Hangi Durumlarda Önerilir?

Göz altı dolgusu, özellikle göz çevresinde meydana gelen çukurlaşmalar, morluklar ve yorgun görünümü azaltmak amacıyla tercih edilen bir işlemdir. Göz altı bölgesinde genetik faktörler, yaşlanma ya da yaşam tarzı gibi etkenlerle cilt incelmesi, yağ dokusu kaybı veya melanin birikimi gibi durumlar oluşabilir. Bu faktörler cildin daha koyu, çökük ve yorgun görünmesine neden olur. Göz altı dolgusu, bu problemlerin hafifletilmesine destek olur ve yüzün daha dinç, sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlar.

Gözaltı dolgusu işlemi; göz altı bölgesine hyaluronik asit ya da benzeri dermal dolgu maddeleri enjekte edilerek gerçekleştirilir. Hyaluronik asit, cildin su tutma kapasitesini artırır ve hacim vererek göz çevresinde doğal bir dolgunluk sağlar. Göz altı dolgusu; kişisel özgüveni artıran bir müdahaledir. Yorgun ve çökük bir göz altı bölgesi bireylerin kendilerini sürekli yorgun ya da stresli hissetmelerine neden olabilir. Bu görünümden rahatsız olan bireyler, göz altı dolgusu ile çok daha pozitif bir yüz ifadesine kavuşur. Işık dolgusu gibi seçenekler, göz altı bölgesi için önerilir.

Işık Dolgusunun Özellikleri Nelerdir?

Göz altı bölgesine yapılan ve ciltte parlak, canlı bir görünüm sağlamayı amaçlayan dolgu türüne ışık dolgusu denir. Bu uygulamanın ana hedefi, cilt tonunu eşitlemek, morlukları azaltmak ve cilde doğal bir ışıltı kazandırmaktır. Hyaluronik asit içerikli olan bu dolgu, cildin su tutma kapasitesini artırarak daha nemli ve sağlıklı bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur. Göz altı bölgesi, hassas yapısı nedeniyle birçok insanda koyu halkalar ve yorgun bir görünüm sergiler.

Işık dolgusu, ciltteki renk eşitsizliklerini ve yorgun görünümü hafifletmek amacıyla ideal bir çözüm sunar. Işık dolgusu işlemi, cilde nem kazandıran bir içerik olduğu için özellikle kuru cilt yapısına sahip bireylerde önerilir. Yaşla birlikte cilt altındaki yağ dokusu azalır. Böylece göz altı bölgesinin daha belirgin hale gelir. Işık dolgusu, bu eksilen hacmi yerine koyarak daha genç ve sağlıklı bir görünüm sağlar. İşlem sonrasında ciltte doğal bir ışıltı oluşturur ve daha pürüzsüz bir cilt yapısına katkıda bulunur.

Işıl dolgusu uygulaması; göz altı bölgesine yapılan herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmadan geçici ama etkili bir sonuç sunar. Dolgu maddesi, ciltteki bağ dokusunu destekler ve böylece cilt daha diri görünür. Etkisi kişiden kişiye değişiklik gösterebilmekle birlikte genellikle uzun süreli bir tazelik sağlar. Işık dolgusu, doğal içeriklerle yapıldığı için ciltle uyumlu bir yapıya sahiptir ve uygulama sonrasında hızlı bir iyileşme süreci sunar.

Göz Altı Dolgusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Göz altı dolgusu işleminde farklı kriterlere dikkat ediyor olmak, bu uygulamadan tam olarak istediğiniz faydayı elde etmenizi olanaklı kılar. İşlem öncesinde ve sonrasındaki süreçte dikkat edilmesi gereken farklı kriterler bulunduğundan, göz altı dolgusunun başarılı olabilmesi için titiz bir şekilde hareket etmek gerekir. İşte göz altı dolgusu gündeme geldiğinde dikkat edilmesi gerekenler;

• Güvenilir ve tecrübe sahibi uzmanlar sürece dahil olmalıdır
• Kullanılan dolgu malzemesinin kalitesi mutlaka dikkate alınmak durumundadır
• Klinik ortamının uluslararası standartları karşılıyor olmasına özen gösterilmelidir
• Uygulama öncesinde cilt yapısı iyice muayene edilmeli, sonrası sürece dikkat edilmelidir

İşlemden sonra ilk günlerde ağır makyaj yapmaktan, güneş ışığına direkt maruz kalmaktan ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılması gerekir. Uygulama sonrasında dolgu maddesinin oturması için birkaç gün dinlenmek tavsiye edilir. Ayrıca, işlem sonrası cilt bakımına dikkat etmek ve uzman tavsiyelerine uymak, elde edilen sonucun kalitesini artırır. Elbette ki bu durum, ışık dolgusu açısından da geçerliliği korur.