Evde cilt bakımı nasıl olmalı? 6 altın kural

Mevsimlerin değişmesiyle birlikte cildimiz de sürekli değişime uğruyor. Bu yüzden doğru ve etkili cilt bakımı yapmak, cildi temizlemek ve nemlendirmek özellikle de bahar aylarında büyük önem taşıyor. Peki evde cilt bakımı nasıl yapılır?

Cildimizin vücudumuzun dış yüzeyini kaplayan, kendini yenileyen ve sürekli nefes alan yaşayan bir organımız olduğunu söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seher Küçükoğlu Cesur, “Cildimizin, yaşam için önemli fonksiyonları bulunur. Vücudumuzu sararak bizi UV ışınlarının yan etkilerinden, zararlı kimyasal maddelerden korur. Travmalara karşı dayanıklılık sağlar. Vücut bütünlüğünü gerçekleştirir. Bunlarla birlikte D vitamini sentezi de derimizde gerçekleşir. Alt deri ve deri altı tabakası lenf ve kan damarları yönünden zengindir. Bu nedenle deri, kan, su, suda eriyen maddeler, yağ ve karbonhidrat deposudur. Tüm bunlarla birlikte bir de estetik görevi de vardır. İnsana güzel görünümünü sağlıklı bir cilt verir. Deri altı tabakası derinin altında yastık oluşturarak, derinin düzgün görünmesini sağlar” dedi.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ? *

Evde pratik cilt bakımı yaparken hedef, cildin temizlenmesi, gözeneklerin sıkılaştırılması ve cildin sağlıklı bir renk görünümüne sahip olmasıdır. Hafta içinde genellikle cilt bakımı ve temizlenmesine çok uzun zaman ayrılmayabilir. Cilt bakımı için en uygun zaman gözeneklerin açıldığı, derinin yumuşadığı, sıcak ya da ılık bir duş sonrası olan zamandır. Çünkü bu durumda cildiniz yumuşamış ve gözenekleri tamamen açılmış olacaktır. Bununla beraber bir diğer yöntem de sıcak su dolu bir kabın üzerine yüzünüzü tutmanızdır. Yüzünüze gelen buharın fazlasının dışarı kaçmasını engellemek için başınızın üzerine bir örtü koyabilirsiniz. Böylece, gözeneklerin açılması için gerekli buhar ortamını sağlamış olursunuz. Yüzünüzü 15- 20 dakika buharda tutmanız yeterli. Böylece bakım işleminin ilk aşaması olan buhar aşamasını tamamlamış olursunuz.
EVDE CİLT BAKIMININ 6 ALTIN KURALI *

Temizleme: İlk olarak yapılması gereken uygulama. Cilt tipine uygun bir temizleyici ürünle cilt sabah ve akşam mutlaka temizlenmeli. Öncelikli olarak makyajınızı çıkarmanız gerekir. Bu makyaj çıkarıcı krem, köpük ya da tonik gibi değişik formlarda olabilir. O gün makyaj yapmadıysanız bile tüm gün cildinizin gözeneklerinde biriken yabancı maddeleri çıkartmak için bu temizleyicilerle ya da ılık suyla yüzünüzü yıkamanız faydalı olur. Özellikle sabah uyandığınızda da gece üretilen sebumu uzaklaştırmak için cildinizi temizlemeniz önem taşır.
Sıkılaştırma: Günlük bakımlarda temizlemeden sonraki aşama, tonik uygulaması. Tonik uygulamasında, cildin ihtiyacına göre cildi ferahlatıp rahatlatmak, gözenekleri sıkıştırmak ve aynı zamanda temizleme ürününden arta kalan kalıntıları temizlemek amaçlanır. Eğer tonik ya da serum kullanmıyorsanız, cilt bakım maskesi ile de cildinizden ölü deri, makyaj ve temizleyici artıklarını temizlemeniz mümkün. Cilt kurutucu alkol bazlı tonikler yerini, hyalüronik asit gibi nemi ciltte hapseden bileşiklere bıraktı. Bu tonikler nemi ciltte tutar ve dışarıdan gelen etkenlere karşı bir bariyer görevi görür. Toniklerin içindeki alfa hidroksi asit, glikolik asit, laktik asit gibi bileşikler, beta hidroksi asit, salisilik asit gibi soyucular ölü derilerin cildinizden atılması, gözeneklerin açılması ve hücre yenilenmesinin hızlandırılması işlemleri için kullanışlıdır.
Nemlendirme: Tonikten sonraki uygulama nemlendirici (gündüz ve gece kremi) uygulaması olmalı. Nemlendirici uygulamasında, gündüzleri cildi nemlendirmek ve dış etkenlerden korumak, amaçlanır.
Bakım: Tonikten sonraki diğer bir uygulama gece kremi uygulaması. Gece kremi uygulamasında, geceleri özellikle cildin beslenmesine ve yenilenmesine yardımcı olmak amaçlanır.
Göz çevresi ve boyun bakımı: Göz çevresi ve boyun bölgesi özel bakım gerektiren bölgeler. Göz çevresindeki doku, yüzün diğer bölgelerindeki ciltten daha ince ve dış etkenlere karşı daha savunmasızdır. Bu nedenle göz çevresinde kırışıklar, renk değişimleri ve torbalanma daha hızlı oluşur. Bu bölgelerin sürekli nemli kalmaya ihtiyacı var. Göz çevresi de serum ve kremlerin uygulanmasından önce tonikle temizlenmeli. Bu bölgelere yüzün diğer kısımları için uygulanan kremlerin gelmemesi gerekir. Bu nedenle günlük cilt temizliği ve bakımında serum ve tonik aşamasından sonra göz çevresi kremlerinin sürülmesi ve tüm yüze uygulanacak kremin daha sonra sürülmesi önemli.
Aylık ve haftalık bakımlar: Cilt ihtiyacına göre, haftalık veya aylık olarak bakım maskesi uygulamaları yapılmalı. Bu sayede ciltte biriken ölü tabakalardan cildi arındırmak, kullanımı sonrasında cildin ihtiyacına göre cildi nemlendirmek, beslemek, gözeneklerini sıkıştırmak gibi çeşitli faydalar sağlanır. Cilt yapınıza göre uygulayacağınız bakımda, temiz cilde uygulayacağınız kil, soyulan maske ya da kağıt maskeler oldukça pratik ve kolay seçenekler. Gözenekleri açılmış ve kirden arındırılmış cildiniz için seçeceğiniz maskeyi kullanım talimatında yazdığı süre kadar cildinizde tutup ardından temizleyerek kremlerinizi sürebilirsiniz.

CİLT SAĞLIĞINIZI NELER ETKİLER? *

DIŞ ETKENLER: Güneş ışınları, rüzgar, soğuk-sıcak-kuru hava, kireçli su. Bunlar ciltte su kaybına, kurumaya ve bunlara bağlı olarak ciltte pullanma ve çatlamaya yol açabilir.
KİMYASAL MADDELER: Alkaliler (sabunlar, deterjanlar, şampuanlar). Cildimizin 1 santimetre karesinde 1 milyon bakteri vardır, bu cilt florasını meydana getirir. Sabun bu cilt florasını bozar. Sabun cilt pH’ını alkaliye kaydıran ve cildin hirolipid yapısını bozan bir maddedir. Ayrıca cildin kurumasına, incelmesine ve pul pul dökülmesine yol açar. Yağlı ciltlerdeki yağ salgısını artırır, gözenekleri kapatarak sivilce ve mantar oluşmasına yol açar. Cilt temizliğinde en önemli olay, cildin nem ve yağına dokunmadan onu temizlemektir.
MAKYAJ ARTIKLARI: Cilt gözeneklerini kapatarak cildin oksijenlenmesine engel olurlar.
SİGARA, ALKOL, KAFEİN: Kan akımının azalmasına neden olurlar. Cildin beslenmesini engellerler.
STRES: Stres, çalışma ortamı, uykusuzluk çeşitli hormonların salınımlarını değiştirir. Hormonal dengesizlikler oluşur, bunlara bağlı ciltte kuruma, yağlanma veya sivilce oluşumu görülür.
YANLIŞ BESLENME: Dengesiz beslenme ve vitamin eksiklikleri cildin dayanıklılığını azaltır. Çabuk yıpranmasına neden olur.
HAVA KİRLİLİĞİ: Havadaki kimyasal buhar ve asitler cildin tahrişine ve yıpranmasına yol açar. Zamanla cildin üstte bahsedilen etkenlere maruz kalma ihtimali artar ve derinin canlı, sağlıklı görünümü azalır. Deri üzerinde lekeler, sivilceler, deride kalınlaşma, çizgilenmeler, yağlanmalar ve dolayısı ile sağlıksız bir görünüm meydana gelir. Bu nedenle derimizin sağlığına kavuşması için düzenli aralıklarla cilt bakımı yaptırmamız gerekir.