Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Değişime kendinizden başlayın, rol model olun
Çocukların gelişmiş gözlem ve taklit yeteneklerinin olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle ebeveynlerin davranışlarına ve yemek yeme alışkanlıklarına dikkat etmesi, ilk adım olarak değişime kendilerinden başlaması gerekiyor. Söylemlerinizle davranışlarınız tutarlı olduğu sürece çocuklarınızda da istediğiniz alışkanlıklar gelişecektir.
Kahvaltı kan şekerini dengeler
Yumurta; anne sütünden sonra en kaliteli proteindir. Süt ve peynirin protein oranı yüksek olmakla birlikte, iyi birer kalsiyum kaynaklarıdır. Zeytin bağışıklık sistemini korur ve tok tutar. Ayrıca lif kaynağıdır. Yumurta, peynir ve zeytinli bir kahvaltı tabağı, sağlık açısından çok yararlıdır. Güzel yapılmış bir kahvaltının ikinci yararı ise tokluk sağlayacağından kan şekerini dengede tutar ve sağlıksız gıdalara yönelme isteğini azaltır. Yapılan çalışmalar, güne yumurta ile başlandığında gün içinde alınan kalorinin, yumurta yenilmeyen güne göre daha az olduğunu göstermiştir.
Sevmediği gıdayı farklı biçimlerde sunabilirsiniz
Ebeveynlerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri de bazı yiyeceklerin çocuklar tarafından sevilmediği gerekçesiyle tüketilmemesidir. Bu durumda sevilmeyen yiyeceklerin çocuklar tarafından sevilemeye başlayana kadar farklı biçimlerde hazırlanması soruna çözüm getirebilir. Örneğin; yumurta sevmeyen ya da kokusundan hoşlanmayan bir çocuğun, yumurtayı sevebilmesi için omlet ya da menemen şeklinde denemesi sağlanabilir. Omleti yiyen bir çocuğun haşlanmış yumurtayı yemesi daha kolay olacaktır. Kefir sevmeyen çocuklar için de ilk başta evde hazırlanmış meyveli kefir denenebilir. Sade kefirin içine meyve püresi eklenerek çocuğun kefir içmesi sağlanabilir. Ayrıca ürünleri hazırlarken çocukları da kendinize yardımcı etmeniz de yarar sağlayacaktır.
Küçük yaşta sebzelerle tanıştırmak gerekir
Bir insanın sağlığını sürdürebilmesi için günlük olarak 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmesi önemlidir ve beslenme uzmanlarınca önerilir. Çocukların sebzelere karşı ön yargılı olduğu ve yaş arttıkça ön yargıların ve dolayısıyla sebze denemeye karşı direncin de arttığı gözlenmekte. Bunun önüne geçmek için erken yaşta harekete geçmek gerekir.
Küçük yaşlarda sebze ve meyveleri tanıtmak adına boyama veya hikâye kitapları alabilirsiniz. Severek tükettikleri gıdaların yanına; çorbaların, omletlerin, sandviçlerin içine sebzeler ekleyebilirsiniz. Sebzeli pizza veya mücver gibi gıdalar hazırlayabilirsiniz. Sebzeleri fırında pişirerek kıtır kıtır bir kıvam almasının sağlanması da çocukların sebzeye olan ilgisini artırabilmektedir, sebzeleri fırında pişirerek tüketimini sağlayabilirsiniz.
3 yemek kaşığı kuralı
Çocuklarda yemek seçme davranışının yaşla birlikte arttığı bilinmektedir. Bu konuda ebeveynlere 3 yemek kaşığı kuralını uygulamaları önerilir. Yemek seçen çocuklara aileler, daha özel ve daha karbonhidratlı yemekleri yapıyor. Çünkü brokoli, pırasa, kerevizin aksine pilav, makarna, patates tüm çocuklar tarafından seviliyor. Özellikle sebze yemeyen çocuklara, evde pişen sebzelerden 2-3 kaşık yediği takdirde, onun sevdiği ve yine evde pişen yiyeceği yeme kuralı getirilebilir.
Yiyecekleri ödül ya da ceza olarak kullanmayın
Yiyeceklerin ödül ve ceza olarak sunulması sonucunda çocuklarda duygusal yeme problemi riskinin arttığı uzmanlarca vurgulanıyor. Duygusal yemek yeme; kişinin açlıktan ziyade olaylara yemek yiyerek tepki vermesidir. Kişinin üzgün, stresli olduğu durumda iyi hissetmek için yani olumlu duyguyu ortaya çıkarmak için yemek yemesidir. Hâlbuki yemek yeme fizyolojik bir ihtiyaçtır. Ceza ve ödül olarak değerlendirilmemelidir.
Ailece sofraya oturun
Aileyle birlikte yenen yemek, iletişimi artırarak güven ve huzur duygularını pekiştirmeye yardımcı olur. Yapılan araştırmalar aile ile yemek yiyen çocukların daha sağlıklı yemek tercihlerinde bulunduklarını gösteriyor. Bununla birlikte okul başarılarının daha iyi olduğu, zararlı alışkanlık (sigara, alkol, madde kullanımı) geliştirme riskinin daha düşük olduğu da araştırmalarla ortaya konuyor.
Çocukların alışverişe ve yemeğe katkı sağlaması, sorumluluk duygularını geliştirmeye yarar sağlarken, aynı zamanda yemeğin çocuklarla birlikte hazırlanması, hazırlanan yemeği yemeye dair ilgilerini de artıracaktır.
Evde abur cubur bulundurmayın
Çocukları zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak için öncelikle bu ürünleri mümkün olduğunca evde bulundurmamak gerekir. Canınız abur cubur istediğinde; dolabı açıp yemek, markete gidip almaktan çok daha kolaydır. Bu nedenle, çocukların ellerinin altında zararlı gıdalar bulundurulmamalı ve onların iradeleri zorlanmamalıdır.
Birlikte yürümek ve oynamak iyi gelir
Ebeveynlerin çocuklarını günlük fiziksel aktiviteye teşvik etmeleri de oldukça önemlidir. Onlarla beraber yürüyüşler ve etkinlikler düzenlemek, televizyon ve bilgisayar gibi aktivitelere ayrılan süreyi sınırlandırmak, çocukların hareketsiz kalmasını önleyecektir. Mümkün olduğunca onları spora yönlendirmek de hem sağlıklı yaşam hem de kilo kontrolleri açısından önemlidir.
Yorum Yaz